Yalın Tedarik Zinciri ve Depo Yönetimi

​

Lojistik tek bir şirket içerisindeki temin (satın alma), dağıtım ve envanter yönetimi gibi işlevlerin akışından oluşurken; tedarik zinciri yönetimi bütün bir şirketler ağının koordinasyonunu içerir ve pazarlama, yeni ürün geliştirme, finans ve müşteri hizmeti gibi çok daha fazla sayıda işlevin yürütülmesini gerektirir. Düşük marjlarla çalışılan ve gittikçe daha da küreselleşen rekabetçi bir pazarda üretici ve tüketiciler arasındaki dengeler hızla değişmektedir. Müşterilerin her geçen gün daha fazla kişiselleştirilmiş ürünler istediği, bunun sonucunda ürün çeşitliliğinin sürekli artmakta olduğu, ürün yaşam döngülerinin gittikçe kısaldığı, bir ürünü veya hizmeti daha ucuza sunuyor olmanın artık müşteri tarafından tercih edilme sürecinde tek başına yeterli olmadığı günümüzde, tedarik zinciri süreçlerinde hız ve esneklik yetkinliği bir firma için hayati derecede önem arz etmektedir.

 

Özet olarak, rekabetin bu kadar acımasız olduğu piyasa koşullarında, etkin tedarik zinciri yönetimi kadar şirketinizin değeri, itibarı ve geliri açısından ciddi bir fark yaratan başka bir şey yoktur. Bunu da ancak yalın ve çevik tedarik zinciri yönetimi uygulamalarıyla gerçekleştirebilmek mümkündür. Yalın ve Çevik Tedarik Zinciri kavramı, özellikle Toyota Üretim Sistemi uygulamalarının dünyada yaygınlaşmasıyla başlayan ve değer zincirindeki kayıpların ortadan kaldırılması ile siparişten teslimata olan üretim süresinin kısaltılarak, maliyetlerin an aza indirilmesini içeren Yalın Yönetim yaklaşımına, 1990’lı yılların başlarından itibaren uygulama bulan ve pazarın hızla değişen gereksinimlerini, hızlı bir şekilde karşılayabilmek amacını güden Çevik Yönetim anlayışının dahil edilmesiyle ortaya çıkmış komple bir tedarik zinciri modelidir. Aslında her iki yöntem de ayrı ayrı birbirinin tamamlayıcısı olup, birlikte daha büyük bir sinerji oluşturmaktadırlar.

 

Örneğin, pazardaki talebi kararlı ve öngörülebilir ancak satış hacmi yüksek olan fonksiyonel ürünler fiyat kriteri ile sipariş kazandığı için Yalın uygulamaları bu tür ürünlerde daha iyi sonuçlar sağlar. Bununla birlikte, pazar talebi değişken ve ürün yaşam süresi kısa ama aynı zamanda da kârlılığı yüksek olan inovatif ürünler ise ancak pazara daha hızlı girilebilmesi durumunda sipariş alabilmekte ve pazarı domine edebilmektedir. Dolayısıyla, bu ürünlerde çevik yönetim yaklaşımları daha uygun olmaktadır. İşte bütün bu nedenlerle daha bütünsel ve kapsayıcı bir yaklaşım olan Yalın ve Çevik stratejilerin birlikte uygulanabilir olması, herhangi bir kuruluş için son zamanlardaki en ideal model olarak kabul edilmektedir. Pozitif Performans Danışmanlık olarak, sürekli ve acımasız bir rekabetin yer aldığı ve işletmelerin en öncelikli gündem maddelerinden birinin değişen müşteri beklentilerini sorunsuz karşılamanın esas olduğu günümüz iş dünyasında, kendi varlıklarını ve kârlılıklarını sürdürebilmeleri için kuruluşlara destek olmaya devam ediyoruz.